yandexmetrikacounter
Ne Plan Var, Ne Ruh! | Çanakkale Olay
Yusuf Sonkurt

yusuf@canakkaleolay.com

Ne Plan Var, Ne Ruh!

Beşiktaş, Avrupa sahnesinde bir kez daha sınıfta kaldı. Tüpraş Stadyumu’nda oynanan UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu ilk maçında Shakhtar Donetsk’e 4-2 mağlup olan siyah-beyazlılar, hem skor hem oyun anlamında hayal kırıklığı yarattı. Ancak asıl can yakan konu skor değil; Beşiktaş’ın ne oynadığı, nasıl oynadığı ve daha da önemlisi neden bu kadar ruhsuz olduğu…

FIRTINA
317

Alisson bir oyuncu değil, Beşiktaş’a kâbus gibi çöktü

Maç boyunca Alisson neredeyse tek başına Beşiktaş defansını yerle bir etti. Jurasek karşısında adeta dans eden Brezilyalı futbolcu, 1 gol 1 asistle maça damga vururken, Çek sol bek maçı belki de tek bir olumlu hamle yapamadan tamamladı. Shakhtar’ın hücum planı çocuk oyuncağı kadar basitti: "Alisson’a ver, gerisini o halleder." Ve gerçekten de halletti.

Jurasek kötü futbolcu değil belki, ama Beşiktaş’ın sol bek ihtiyacına yanıt değil. Masuaku’nun yedeği bile olamayacak düzeyde bir performans sergiledi. Bu noktada sorulması gereken soru şu: Bu oyuncuyu sahaya süren teknik heyet hiç mi hazırlık yapmadı?

Solskjaer’in Beşiktaş’ı: Hedefsiz, ruhsuz, temposuz

Beşiktaş gibi büyük bir kulüp, kulübedeki adamdan büyük planlar, net bir vizyon ve sahaya yansıyan bir karakter bekler. Peki Solskjaer’in Beşiktaş’ında bunlardan biri var mı?

Ne yazık ki koca bir sıfır.

Norveçli teknik adam, bu takımın ruhunu eline alıp başka bir yere bırakmış gibi. Takım temposuz, pres yok, geçiş oyunu yok, hızlı hücum yok, savunma disiplini yok. 90 dakika boyunca rakibine direnemeyen, sadece savrulan bir Beşiktaş izledik.

Maç 3-1’ken takım gol arıyorken, yeni transfer Abraham’ı oyundan çıkartmak hangi mantığa sığar? Takım skor için risk alıyorken santrforunu kenara almak, maçtan vazgeçtiğini ilan etmekten başka bir şey değildir.

Beşiktaş, fiziksel ve taktik olarak yerlerde

Fiziksel olarak Shakhtar’ın gerisindeyiz. Koşmayan, ikili mücadele kazanamayan, temposuz bir Beşiktaş izledik. Teknik açıdan ise organize tek bir hücum bile yapamayan bir görüntü vardı. Hazırlık maçlarındaki tatsız futbol aynen bu maça taşınmış. Geçen sezon zaman zaman gösterilen hızlı geçişler bile artık yok.

Bu takım şu an ne oynuyor? Sahi, sahada uygulanan bir taktik var mı? Yoksa “çıkın oynayın çocuklar” mantığı mı hâkim?

Arda Turan sahada nefes aldı, Solskjaer kenarda dondu

Rakip kulübede genç teknik adam Arda Turan’ın canlılığı, enerjisi ve oyuncularla kurduğu iletişim maçı adeta yönetti. Kenarda maçı yaşayan, oyuna müdahale eden, takımı motive eden bir teknik direktör vardı.

Bizde ise kenarda oturup maçı izleyen biri…

Solskjaer’in kariyeri saygıdeğer olabilir ama Beşiktaş gibi hedefi olan bir kulübü bu kadar donuk bir teknik adamla yola çıkaramazsınız. Bu takımın bir oyunu, bir planı, bir duruşu olmalı. Dün sahada bunların hiçbiri yoktu.

Bu takıma sahip çıkılmalı ama bu teknik ekiple değil

Beşiktaş taraftarı futbolu bilir. Yenilse de mücadele eden, taktiksel olarak sahada bir şeyler denemeye çalışan bir takımı alkışlar. Ama bu izlediğimiz Beşiktaş neye benziyor? Ne plan var, ne mücadele, ne ruh!

Yönetim eğer bu sezonu kurtarmak istiyorsa acilen teknik heyeti gözden geçirmeli. Takımın ne fiziksel ne de mental hazırlığı yeterli değil. Avrupa’da yolculuğun bu kadar erken bitmesi, sezonun ilk sinyali.

Kötü bir geceden geriye kalan tek iyi şey, Abraham’ın penaltı golü ve Joao Mario’nun mücadele azmiydi. Ancak iki oyuncunun çabasıyla Avrupa’da yürünmez.

Bu mağlubiyet sadece 90 dakikalık bir hezimet değil; Beşiktaş’ın içinde bulunduğu organizasyon krizinin özetidir.

Ya bu kafa yapısıyla devam edilir ve sezon çöpe atılır,

Ya da yönetim cesur bir adım atar ve Solskjaer ile yollar derhal ayrılır.

Başka yolu yok.