yandexmetrikacounter
Şiir ile Gelen Hayatı Şiir Gibi Yaşayanlar | Çanakkale Olay
Doç. Dr. Olcay Uçak

olucak@gmail.com

Şiir ile Gelen Hayatı Şiir Gibi Yaşayanlar

Hayatınızda şiire ne kadar yer var diye düşündünüz mü? Ya da şiirden, duygulardan kaçınmaya, dolayısıyla kendinize yaklaşmaya çekinen bir yaşam mı sizi çevreleyen? 

Yüz Yüze
153

Şiir ile gelen duyguları kucaklama cesaretiyle kendinize daha fazla yaklaşabileceğiniz bir yaşam, sizi diğer insanlardan ayıran, belki de görmekten kaçındığınız bazı özelliklerinizi ortaya çıkacaktır. Şiir tehlikelidir, demişti şiir sever bir dostum, üstelik şiir kitaplarından ne kadar uzak durmaya çalışsa da okuduğu şiirler hafızasında yer etmiş, kelime kelime aramıza katılırken. Bir başka görüşe göre, şiirden kaçılmaz, öte yandan şiir yazmak için şair olma zorunluluğu da yoktur; şüphesiz şair olmak da sadece şiir yazmış olmak değildir.

Şiirden kaçılamayacağını anladığınız anlar, sizi hayatın hep tekrar ettiğini düşündüğünüz monotonluktan kurtaran anlardır. Farkında olmadan gözleriniz dalar, o anda bulunduğunuz her yerden ve her şeyden uzaklaşıp kendinize yaklaştığınız, yaşamın asla tekrar etmediği o biricik an, işte o an’dır. O an’ı yaşamak ve o an’ı duygulara dökebilmek sizi kendinize yaklaştırırken aynı zamanda sanatın yüce birleştirici gücüyle tüm insanlara da yaklaştırır. O an’larda, duyguların yoğunluğuyla dökülen bir beste, bir resim ya da bir şiir yaşamınıza katılıyor ise hayat daha anlamlı, daha yaşanabilir ve paylaşılmaya değer bir anlam kazanacaktır. Bazı insanlar hayatın her anını bir şiir inceliğiyle yaşamak isterler. Hızlı akan bir nehir yerine yavaş ve sakin, ince bir suyun taşa, toprağa, ağaca iyice nüfuz ederek, acele etmese de denize ulaşacağını bilerek, yoluna devam etmesi gibi. Yavaşlamak ve o an’ı duygulara dökebilmek, onları diğer insanlardan ayırır.

Bir şiir kitabı, An’ın İçindeki Renkler ve Sözler ile Yasemin Egeli Kars, kendisine biraz daha yaklaşırken, bütün aynılıklardan da uzaklaşıyor. Bizlere şiirlerin sadece kelimeler ile yazılmadığını, hayallerini süsleyen renkli dünyasını çizimleriyle ve fotoğraflarıyla paylaşarak, hayatını bir şiir gibi yaşadığını anlatıyor. Belli ki, duyguların kendisine rehber olmasına izin vermiş, o an’ların cesaretle peşinden gidebilmiş ve o an’ları kelimeleriyle bizlere saklamış. Her kitap yazara açılan bir kapıdır, üstelik o kapı daha önce bilmediğiniz, görmediğiniz sürprizlere de açılacaktır.

Yasemin Hanım, şiirlerin ve dolayısıyla kitabın doğuşunu şu cümlesiyle anlatmaya başlıyor: “Duygularımı anlatırken şiir yazmak için yazmadım, sadece duygularımı ifade ederken böyle bir dil kullandım ve ortaya şiir çıktı.” Mimarlık eğitimi ve çalışma hayatından sonra kendisini şiir gibi akan bir hayata bırakıp, duygularını dinlemeyi tercih ettiğini belirtirken; şiirlerin fotoğraflar ve çizimler ile birleşmesini de mesleki uzmanlığına bağlıyor:

“İfade şekli olarak hem fotoğraf, hem çizim, hem de kelimeleri tercih etmiştim. Bu biraz da mimarlıktan gelen bir alışkanlık. Biz mimarlık öğrencileri önce fotoğraflar çekeriz, o duyguyu yaratırız. Bir projeyi sunarken mutlaka görsellerden, kelimelerden ve kroki çalışmalarından yararlanırız. Belki öğrencilikten gelen bir alışkanlık diyebilirim. Zaten şiir kitabının ismi de oradan çıktı. O anı yaşıyoruz, resimlerde, görsellerde, renklerde ve şiirsel olarak kelimelerde.”

Eşi ve iki oğlu ile duyguları beslenen aile ortamında, yazmak için özel zamanları, ritüelleri var mı, nasıl yavaşlıyor ve şiire nasıl yer bulabiliyor diye sorduğumuzda ise;

“Umut ve sevgi olan her şeyde beni tetikleyen bir şey bulurum. Belirgin bir dönem yok. Etkileşime girdiğim her anın ardından düşünce ve yazma saati geliyor. Yavaşlamak, o zaten her kişinin ihtiyaç duyduğu bir an, ben de bu anı şiir yazarak değerlendiriyorum. Hepimizin ihtiyacı olan yavaşlama anı ve kendi içimize dönme anı olmalı ve bu anlarda ben gerçekten kendimi buluyorum. Aslında ben şiirleri sadece kendim için yazıyorum, okuyanlar ile de bir etkileşim olacaktır diye düşünüyorum. Hepimiz sonuçta aynı duyguları yaşıyoruz ve hepimiz bu feleğin, bu eleğin içinden hep birlikte geçiyoruz.”

…Dedim ki ona,

Ben de zaten evde kapalı kalsam da

Aklım hep havalarda şükür,

Sağlık ve Sıhhatte yerinde…

Yazmak, duygularını cesurca ifade etmek isteyenlere önerileriniz olur mu diye sorduğumuzda ise, Yasemin Hanım söyleşimizi şu sözleriyle noktalıyor;

“Hepimiz insanız, hepimizde bu duygular var, herkes, sevgiyi hisseden herkes bunu yapabilir, bunu yaşayabilir, o yüzden cesaretli olmak mı bilemiyorum ama bunu isteyen herkes yapabilir. Çünkü tüm insanlarda bu duygular var, sadece küçük bir cesaret ve başlangıç anı gerekebilir, istediği her türlü eseri ortaya koyabilir. Böylece içimizdeki her duyguyu yaşatabilir, insanlara da yaşatabiliriz.”

Hey Dünya

Neredesin, nasıl dönüyorsun?

Kimine rengârenktin hani!

Kimilerine gri gri oldun

Yine…

“Pıtır pıtır sevgiler”, diyerek başlayan şiir kitabında, denizlerden, martılara, bulutlara; kar tanesinden ağaçlara, ortancalara kadar doğanın her ayrıntısı ve her rengini minimal çizgileriyle kucaklayan, Yasemin Egeli Kars, naif bir yaklaşımın izlerini görmek isteyen okurlara, An’ın İçindeki Renkler ve Sözler kitabı ile ışık tutuyor.

Yasemin Egeli Kars, An’ın İçindeki Renkler ve Sözler, Herdem Kitap, Haziran 2025