Bakan Yardımcısı Turan: “Toplumu ayakta tutan kültürdür, manevi değerlerdir”

İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, katıldığı bir etkinlikte sivil toplum çalışmaları ve kültürel değerlerin toplum üzerindeki etkilerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına, “Bu topraklarda bilinen bir deyim vardır: Birlikten kuvvet doğar. Tam da bu güzel ifadenin karşılığını yaşıyoruz” sözleriyle başlayan Turan, projeye büyük bir gönül vererek destek olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a teşekkür etti.

Turan, projeye katkı sunan akademisyenlere de değinerek, “Derneğimiz bu konuya büyük bir mesai harcadı. Kamil hocamız başta olmak üzere akademisyenlerimiz büyük bir ısrarla emek verdiler. Bakanlığımızın Sivil Toplum Genel Müdürlüğü maddi destek sağlayarak, sonuçta gurur duyacağımız bu eseri hep beraber meydana getirdik” ifadelerini kullandı.

Toplumların yalnızca ekonomik üretimle var olamayacağını vurgulayan Turan, “Toplumu yaşatmak sadece fabrika kurarak, üretim tesisi açarak mümkün değildir. Kültür kaydını esaslı hale getirmekle mümkündür. Toplum maddi değerleriyle ayakta durur, ancak manevi değerleriyle uzun yolculuklara çıkabilir. Toplum kültürüyle, sanatıyla ancak var olabilir” dedi.

İçişleri Bakanlığının kamuoyunda daha çok kolluk kuvvetleriyle anıldığını belirten Turan, şu ifadeleri kullandı:

“Bakanlığımız polis, jandarma, sahil güvenlik, göç, AFAD ve nüfus gibi alanlarla biliniyor. Ancak içinde çok kıymetli bir hazine barındırıyor: Sivil Toplum Genel Müdürlüğü. Bu müdürlüğümüz iddialı projelere destek vererek sivil toplumla omuz omuza çok kıymetli bir ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl 550 projeye destek verdik, bu sayı son 15 yılın en yüksek rakamıdır. Türkiye’nin dört bir yanında derneklerle buluşuyor, onlara ‘Lütfen proje üretin, kalıcı işler yapın, biz gönülden destek olalım’ diyoruz.”

Kültürel faaliyetlerin önemine de dikkat çeken Turan, “Bakanlığımızın adı sadece emniyetle, jandarmayla değil; kültürel faaliyetlerle, kalıcı eserlerle de duyulsun istiyoruz” dedi.

Sivil toplumla olan bağının lise yıllarına kadar uzandığını belirten Turan, “1987 yılında bir gençlik teşkilatının seminerinde şiir okuyarak başladım bu yolculuğa. Ortaokulda, lisede, üniversitede, sonraki yıllarda vakıf, dernek ve siyasi partilerde görev alarak sivil toplumdan hiç kopmadım. Sivil toplumda görev almak için bir titr, imza ya da yetki gerekmez. Allah ömür versin, ölünceye kadar her hayırlı işe hep beraber destek olalım” diye konuştu.

Konuşmasının sonunda, derneklerin duruşunun ve tavrının önemine işaret eden Turan, “Mesele sadece dernek ya da vakıf kurmak değil. Yanında olmaktan gurur duyduğumuz birliğimizin, ‘dilde birlik, fikirde birlik, işte birlik’ temeli üzerinde oluşturduğu farkındalık çok anlamlı ve kıymetli” ifadelerini kullandı.

Haber: Berkay Koç