yandexmetrikacounter
Çağlayan "Facia 'ben geliyorum' diyor!" | Çanakkale Olay

Çağlayan "Facia 'ben geliyorum' diyor!"

İl Genel Meclisi'nin Ağustos 2025 toplantılarının ilk oturumunda gündem dışı söz alan İYİ Partili İl Genel Meclisi Üyesi Murat Çağlayan, Atikhisar Barajı havzasında yapılması planlanan madencilik faaliyetlerinin kentin su güvenliğini riske attığını belirerek "Buradan Çanakkale'ye ve her kesime sesleniyoruz, Atikhisar'ı korumak zorundayız. Facia ben geliyorum diyor!" dedi.

366

Bugün İl Özel İdaresi Meclis Salonu'nda yapılan Çanakkale İl Genel Meclisi Ağustos 2025 ilk oturumunda gündem kentin su sorunu oldu.

Konu ile ilgili olarak gündem dışı söz alan İYİ Partili İl Genel Meclisi Üyesi Murat Çağlayan da tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekti.

Çağlayan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Yeni iklim değişikliği yasası ve maden yasası meclisten geçip Resmi Gazete'de yayımlandı ve iş makineleri faaliyete geçti.
Bir kısmı, hukukî sürecin bitmesini bekliyor.
Önce Muğla ve ardından Çanakkale toprakları iş makinelerinin hücumuna uğrayacak.

Bugünlerde şehrimizde yine gündeme gelen bu madencilik faaliyeti daha öncede Atikhisar Barajı üst tarafında bulunan Değirmendere Havzasında yapılmak istendi. Halkın karşı çıkmasıyla bu proje iptal edildi. Şirket, bu defa da 'cevher kayaçların Eskişehir ve İzmir Bergama'da bulunan Tesislere götürüp orada siyanür işlemine tutup altını çıkaracağım' diyor.
Çıkarılacak kayaç miktarları milyonlarca ton.
Edindiğimiz bilgi ve iddalar doğrultusunda burada su seviyesinin altına kadar inilecek ve göletçikler oluşacak. Şiddetli yağışlarda, bu göletçiklerde oluşan çamur yığınları ile araç trafiğinden dolayı oluşacak toz yığınları, bir bulamaç gibi akarak Atikhisar Barajı'nı dolduracaktır.
Böylece, faaliyet başladıktan sonra en geç beş yıla kalmadan baraj çamur yığını haline gelecektir. Yaşadığımız kuraklık sorunu yetmiyormuş gibi, derelerin akışı kesilecek, daha doğrusu, barajı besleyen dereler ve yeraltı suları da yok olacaktır.
Zaten sıkıntıda olan tarım ve hayvancılık faaliyetleri bu bölgede bitecek, bölge halkı göç etmek zorunda kalacaktır.

Atikhisar Barajı devre dışı kaldığında da yaklaşık 204.000 kişinin suya erişmesi mümkün olamayacaktır.
Çanakkale'nin su ihtiyacı için iki alternatif vardır. Bunlar, Bayramiç ve Umurbey barajlarıdır.
Umurbey Barajı, hem ihtiyacı karşılayacak büyüklükte değil hem de istikrarsız su rezervine sahiptir.
Bayramiç Barajı ise pestisit ve diğer etkenlerden dolayı içme suyu olarak kullanılması mümkün olmayan su kalitesi içinde olacaktır.

Önümüzdeki elli yıl içinde, İl Merkezi nüfusunun beş yüz bin olması öngörülüyor. Bu yüzden Atikhisar Barajı Çanakkale için hayati bir değerdedir. Bu değeri, gözünü para hırsı bürümüş birkaç kişiye kurban etmemek gerekir.
Sonuç olarak:
1-Zorunlu göçler olur.
2- Ekolojik yıkım olur.
3- Kırsalın yüz yıllarca biriktirip oluşturduğu kültürünü de ortadan kaldırmış olursunuz...

DOĞAYI KORUMAK, GELECEĞİ KURTARMAK ZORUNDAYIZ

Çanakkale’nin can damarı Atikhisar Barajı, sadece bir su kaynağı değil; bölgenin yaşamı, doğası ve geleceğidir. Barajın beslediği havza, binlerce insanın içme suyunu karşılayan, tarımı destekleyen, ekosistemi zenginleştiren hayati bir alandır. Ancak bugün bu kıymetli yaşam alanı yine madencilik tehdidiyle karşı karşıyadır.

Yapılmak istenen madencilik çalışmaları yalnızca toprakta bir kazı değil; su kaynaklarının kirlenmesi, ormanların yok edilmesi ve ekolojik dengenin bozulması anlamına gelmektedir. Havzanın yok olması, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracak, sadece bugünü değil gelecek kuşakları da etkileyecektir.

Bilim insanları, çevre örgütleri ve duyarlı yurttaşlar yıllardır bu bölgenin korunması gerektiğini söylüyor. Atikhisar Barajı ve havzası üzerinde yapılacak her müdahale, Çanakkale’nin su güvenliğini tehlikeye atacaktır.

Bu nedenle, İYİ Parti Grubu olarak yetkilileri ve iktidar sahiplerini UYARIYORUZ:

- Atikhisar, Çanakkale’nin suyudur. Suyu riske atmayın.
- Havzayı yok etmek, tüm bölgeyi susuz bırakmaktır.
- Atikhisara yapılan ihanet, Çanakkale'ye yapılmış bir ihanet olur.

Bu talandan ve akıl tutulmasından vazgeçilmeli, havza “DOĞAL SİT ALANI” ilan edilmeli ve verilen ruhsatlar iptal edilmelidir.
Ayrıca Kazdağlarının Balıkesir tarafı milli park. Önümüzdeki yıllarda bu gibi risk ve tehditlerle karşılaşmamak için Kazdağlarının Çanakkale tarafı da milli park olarak ilan edilmelidir.
Buradan Çanakkale'ye ve herkesime sesleniyoruz, Atikhisarı korumak zorundayız.
Facia ben geliyorum diyor!
Uykudan uyanın ve suyunuza sahip çıkın..."

(HABER MERKEZİ)
Paylaş