Çanakkale’de 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Programı Düzenlendi

15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen darbe girişiminin 9. yıl dönümü dolayısıyla, “Zaferin Adı Türkiye” temasıyla Şehitler Diyarı Çanakkale’de anlamlı bir anma programı düzenlendi. İskele Demokrasi Meydanı’nda gerçekleşen etkinlik, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman ve eşi Neşe Toraman’ın yanı sıra il protokolü ile çok sayıda vatandaşın yer aldığı program, Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve dualar edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Millete Sesleniş konuşmaları ise meydanda kurulan dev ekranlardan canlı olarak takip edildi. Etkinlik boyunca 15 Temmuz temalı şiirler okunurken, katılımcılar “15 Temmuz Şehitleri ve Demokrasi Zaferi” konulu oratoryo gösterisini ilgiyle izledi. Program kapsamında 30 millî sporcunun katılımıyla “Demokrasi Bilinci, Elden Ele Taşınan Bir Bayrak Yarışıdır” sloganıyla düzenlenen 15 Temmuz Sancak Koşusu büyük ilgi gördü. Koşunun ardından sancak teslim töreni gerçekleştirildi. Mehteran gösterisi, belgesel sunumları ve “Kahramanlık Türküleri Dinletisi” de izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Çanakkale Türk Tasavvuf Musikisi Korosu’nun seslendirdiği ilahi ve kasideler ise duygu yüklü bir atmosfer oluşturdu.

Programda Toraman, konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

“Bugün 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma etkinliği vesilesiyle bir arada bulunuyoruz. Bugün adlandırılırken neden Demokrasi ve Milli Birlik Günü adı konuldu? Çünkü 15 Temmuz’da bizim demokrasimize kastedildi. Buna karşılık Türk devleti topyekûn birlik ve beraberlik içerisinde bu kalkışmaya direndi. 15 Temmuz yalnızca basit bir darbe teşebbüsü değildir.

Bu darbe teşebbüsü bertaraf edilince Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti devleti kendi millî menfaatleri doğrultusunda kendi bağımsız kararlarını aldı, kendi bağımsız politikalarını uyguladı. O günden bugüne kadar dünya sahnesinde, uluslararası siyaset sahnesinde Türkiye’nin oynadığı rolü oynayamazdık. Biz bugün hamdolsun kendi millî menfaatlerimiz, millî hedeflerimiz doğrultusunda kendi bağımsız politikalarımızı uygulayabiliyoruz. Her şeyden önce dik duruyoruz.

Haksızlığa karşı, zulme karşı Millî Mücadele nasıl o zaman mazlum milletlere, sömürgeci devletlerin tahakkümü altında yaşayan milletlere umut ışığı olduysa, onlar için nasıl örnek teşkil ettiyse, 15 Temmuz’da bu darbe aparatını dünyanın değişik yerlerinde kullanmak istediklerinde yine Türk milletinin bu davranışı örnek teşkil etti. 15 Temmuz’dan sonra dünyanın değişik yerlerinde hatırlayınız, bazı darbe teşebbüsleri oldu ama insanlar bu oyuna bu defa gelmediler. Çünkü baktılar ki Türk milleti bunu gösterdi ve başarılı oldu, darbeye darbecilere boyun eğmedi. ‘Biz de eğer bunu yapabiliriz’ dedi ve karşı durdu. Türk milleti Millî Mücadele’de olduğu gibi 15 Temmuz’da da dünyaya örnek oldu.

Türk milletini 15 Temmuz’da sokağa döken neydi? Elimizde ne vardı? Şu anda tuttuğumuz bayraklar vardı. Bizim en büyük gücümüz bayrağımız, bizi bir araya getiren, birleştiren ortak değerimiz. Onunla çıktık sokaklara. Genci, yaşlısı, erkeği, kadını, hele gençler... Ebeveynlerinin biraz ümitsizlikle baktığı gençler o gün öyle bir cesaretle meydanlara indiler ki atalarından aldıkları mirasın bugünde taşıyıcıları olduklarını gösterdiler.

15 Temmuz’da da Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğini ortaya koyarak, darbenin bertaraf edilmesi için çağrıda bulunarak, milletine sığınarak, milletinden güç alarak ve milletine inanarak bu çağrıyı yaptı. Ve milletimiz de sokaklara inerek, meydanlara inerek darbecilere karşı durdu. Sayın Cumhurbaşkanımız o gece şunu vurguladı: ‘Başaramayacaksınız’ dedi ve başaramadılar.

O yüzden kıymetli hemşerilerim, biz çok büyük bir milletiz. Bu büyük milletin fertleri olmakla her zaman iftihar edelim. Şu arkanızda duran şehitlikler bizim gücümüzün, bizim büyüklüğümüzün nişanı, göstergesi. Onlardan güç alalım, sağlam duralım, dik duralım ve milletimizin menfaatleri için, devletimizin bekası için, geleceği için kararlılıkla hainlere karşı, düşmanlara karşı birlik ve beraberliğimizi muhafaza edelim. Biz bunu başardığımız müddetçe üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yok. İnşallah önümüzdeki dönem aydınlık.”

(Vahit Can Aycibin - Halil İbrahim Yenigüllü Berkay Koç)