Çanakkale'nin Gökçeada ilçesinde 15 yılı aşkın süredir sürdürülen arkeolojik kazı çalışmaları, Ege Adaları'nın tarihine ışık tutmaya devam ediyor. Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü’nde yapılan kazılarda, Ege’nin tarım ve hayvancılığa dayalı en erken köy yerleşimi gün yüzüne çıkarıldı. Çalışmalar, Gökçeada’nın yalnızca doğa ve turizmle değil, aynı zamanda bilimsel ve arkeolojik değeriyle de ön plana çıkmasına katkı sağlıyor.
Arkeolojik veriler, Uğurlu-Zeytinlik’te çanak çömlek yapımı, metal işçiliği, anıtsal mimari gibi gelişmelerin Ege Adaları içinde en erken ortaya çıktığı yerin burası olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, kazılarda şehirciliğe ait en eski buluntulara da rastlanmış durumda. Bu durum, yerleşim yerinin Neolitik ve Kalkolitik dönemler arasında köprü işlevi gördüğünü ortaya koyuyor.
Kazı çalışmaları, yerleşimde toplam 6 kültürel katmanın varlığını gün yüzüne çıkardı. En erken dönem olan VI. Kültür Katı, MÖ 6800-6600 yılları arasında Çanak Çömleksiz Neolitik Döneme tarihleniyor. Takip eden dönemlerde çanak çömlek üretimi başlarken, V. Kültür Katı MÖ 6500-5900 yıllarına, IV. Kat ise MÖ 5900-5500 yıllarına tarihleniyor. Bu katmanlar, Neolitik Çağın tüm evrelerini belgelemeleri açısından büyük önem taşıyor.
III. Kültür Katı, Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü’nde Neolitik ile Kalkolitik dönem arasındaki geçiş sürecine ait önemli veriler sunuyor. MÖ 5500-4900 yıllarına tarihlenen bu dönem, yerleşimin büyüdüğü, şehirleşme izlerinin ilk kez belirginleştiği zaman dilimi olarak öne çıkıyor. Son kültürel katman olan II. Kat ise MÖ 4500-4300 yıllarına tarihleniyor ve Kalkolitik dönemin sonlarına ait izler taşıyor.
Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü, ilk kez 1998 yılında keşfedildi. Ancak sistematik kazılar 2009 yılında Akdeniz Üniversitesi adına Prof. Dr. Burçin Erdoğu başkanlığında başlamış olup, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle halen devam etmektedir. Kazılar; Gökçeada’nın Neolitik çağda nasıl şekillendiğini, yerleşik yaşamın ve üretim faaliyetlerinin nasıl geliştiğini gözler önüne seriyor.
Uğurlu-Zeytinlik yerleşmesi, yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa tarihinin erken dönemlerini anlamak açısından da kritik bir konumda. Uzmanlar, yerleşmenin Avrupa'da Neolitik yaşam biçiminin nasıl başladığına dair sorulara yanıt bulabileceğini belirtiyor. Aynı zamanda yerleşim, Ege Adaları, Anadolu ve Balkanlar arasındaki kültürel etkileşimi anlamak adına da önemli bir veri kaynağı sunuyor.
Gökçeada’daki kazılar, Türkiye'nin kültürel mirasına yapılan katkılar arasında önemli bir yer tutuyor. Her yıl yeni buluntularla zenginleşen Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü, arkeoloji dünyasında dikkatle takip edilen bir merkez olmayı sürdürüyor.
(HABER MERKEZİ)