Türkiye'de özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde, kıraç arazilerde hasat edilen tarım arazilerinin bir yıl nadasa bırakılması yaygın şekilde uygulanıyor. Ancak son yıllarda birçok çiftçi, tarlayı bir yıl boş bırakmadan yeniden ekim yapmaya çalışıyor. Bu nedenle hasat sonrası tarlada kalan anız yakılarak, arazi ekime hazır hâle getiriliyor. Anızları parçalamak için gereken ekipmanların olmaması ve işleme maliyetlerinden kaçınmak için bu yönteme yönelen çiftçiler, toprağa ciddi zarar veriyor. Topraktaki potasyum, fosfor ve çinko gibi önemli besin elementlerinin kaybına neden olan anız yakmanın hayvanları da olumsuz etkilediğini belirten Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Karaköy, anız yakma işleminin toprağa hiçbir şekilde faydası olmadığını vurguladı.
Ülkede anız yakma işleminin çok fazla yapıldığını belirten Tolga Karaköy, "Ülkemizde, genellikle İç Anadolu Bölgesi'nde de kıraç alanlarda önceki yıl ekilmiş araziyi bir yıl nadasa bırakma işlemi yapılıyor. Nadasa bırakmanın temel nedeni su eksikliğidir. O yıl yağan yağmurun yüzde 10'u toprakta kalır ve tohumların topraktaki suyla birlikte çimlenmesi, tutunması için de etkili olacaktır. Ülkemizde maalesef ki anız yakma işlemi yapılmaktadır. Anız, toprak üzerinde bir biyokitle oluşturmakta. Bu anızın çiftçiler tarafından çeşitli ekipmanlar kullanılarak parçalanıp işlenip toprağa karıştırılması gerekmektedir. Ancak birçok çiftçimizde bu işlemi gerçekleştirecek tarım aleti yok ve bu işlem de ekstra bir maliyet olacağı için çiftçilerimiz genelde yakma işlemi ile yok etmeyi tercih ediyorlar. Anız yakmanın toprağa hiçbir şekilde faydası yoktur. Toprak üzerindeki hasat artıkları, anızın toprağa parçalanarak bırakılıp çürütülmesi, organik madde miktarına ve toprak bitki besin elementlerine katkı sağlayacaktır. Orada yaşayan bir mikroorganizmayı siz yakarak yok etmemiş olacaksınız" diye konuştu.
Anız yangınlarıyla toprağın verimliliğinin de yok olduğunu ifade eden Karaköy, "Anız kesinlikle yakılmamalı ve o sene içerisinde tekrardan ekim yapılacaksa, ekim işleminin bu anız tabakasının üzerinden yapılması gerekmektedir. Bu alanda organik madde miktarını artırıcı ve koruyucu maddelerin de arttırılması son derece önemlidir. Toprak, başlı başına yaşayan bir mikroorganizma, bu anız yangınlarıyla toprak yapısını ve su kültürünü bozmuş oluyoruz. Anızların arasında yaşayan kuşlar, sürüngenler, böcekle gibi birçok canlı popülasyonu var. Bu canlıların yaşam alanlarını da yakarak yok etmiş oluyoruz. Toprakta da bulunan makro, mikro besin elementlerinin, yangın esnasında sıcaklık seviyesinin yükselmesinden dolayı, potasyum, fosfor, çinko gibi elementlerin yok olmasına neden oluyoruz. Bu nedenle de toprağın verimliliğini de yok ediyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının mevzuatlarına göre anız kesinlikle yakılmaması gerekiyor. Yakılması durumunda cezai yaptırımlar da uygulanmaktadır" dedi.
(İHA)